ADIYAMAN GÖLBAŞI İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

12 MART İSTİKLAL MARŞIMIZ'IN KABULÜNÜN 100.YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI

12 MART İSTİKLAL MARŞIMIZ'IN KABULÜNÜN 100.YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI

12 Mart Mehmet Akif ERSOY'U Anma ve İstiklal Marşının Kabulü törenle kutlandı.

Gölbaşı Mehmet Tevfik Göksu Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından hazırlanan Programa; Gölbaşı Kaymakamı Mutlu KÖKSAL, Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet ORUÇ, İlçe Jandarma Komutanı Mehmet YAMAN, İlçe Emniyet Müdürü Şahin GÜL, Milli Eğitim Müdürü Ali Şeyh ÖZDEMİR, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.

Gölbaşı Mehmet Tevfik Göksu Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencimizin tüm şehitlerimiz için okuduğu Kur-an'ı Kerim Tilavetinin ardından, Gölbaşı Mehmet Tevfik Göksu Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Recep AKBAŞLI açılış konuşmasını yaptı.

Milli Eğitim Müdürü Ali Şeyh ÖZDEMİR yaptığı konuşmada,  "İnsanları bir araya getiren ortak değerler vardır. Bu değerler, millet olmanın da esasıdır. Ülkenin hangi bölgesinde olursa olsun, insanların üzerinde ittifak edebilecekleri noktalar mutlaka söz konusudur. Bunlar, gizli sözleşmeler mahiyetindedir. Her fert, bu tür vasıtaları kendinden bir parça olarak kabul eder.

Değişik karakterlerde ve farklı kültürel birikimlerdeki kişilerin, bir arada olmasını sağlayacak bağlar, toplumsal bütünlük için gereklidir. Böylesi bağların çokluğu, yüreklerin aynı heyecanla atmasını sağlar. Ortak heyecanlar, büyük başarıların da yolunu açar. Ortak değerlerin çokluğu, millet bütünlüğünün teminatıdır.

İnsanları, kalabalık güruhlar olmaktan kurtarıp millet yapan, aynı ruhla yoğuran, bir araya getiren kültürel unsurlar: dil, din, ırk, vatan, tarih ve kültür birlik ve ortak değerleridir. Bunların somutlaşmış hali bayraktır, topraktır, millettir ve istiklâl marşıdır.

İnsana ufuk açacak olan yine insanın kendisidir. Tarihin belli zamanlarındaki karmaşada insana yol veren, ufuk açan büyük sanatçıların, düşünür ve önderlerin içindeki yücelikler, o toplumların geleceklerini belirlemede önemli rol oynar. Bu noktada sanatçı olmak önemli bir özelliktir.

Sanat ve düşünce adamları, sadece kendilerinden sorumlu olmadıklarından, içinde bulundukları koşulların acılarını derinden yaşar ve hissederler. Kaygımızı bir kor alev gibi içinde taşıyan pek çok düşünür, aydın ve sanatçı vardır. Bunlardan biri de şüphesiz ki Mehmet Âkif ERSOY'dur.

Âkif, milletimizin sözcüsü, hissiyatımızın tercümanı olmuştur. Milletler, yaşadıkları büyük olayların toplum hafızasında silinip gitmesini istemezler. Büyük tabiat olayları, göçler, savaşlar; o toplumun kaderini etkileyecek derin izler bırakabilir. Bu izlerin söze dönüşmesi olan türküler, destanlar, marşlar... işte böyle ortaya çıkar. Bunları millet vicdanına taşıyacak derin kavrayış sahibi, duyarlı bir kalp, sözü yoğurmayı, tartmayı bilen usta bir sanatçı gereklidir her şeyden önce... Bizde, bu sanatçı Âkif'tir.

Âkif, sıradan bir şiir yazmamıştır. İstiklâl Marşı, her insanın yazabileceği bir metin değildir. Zaten, marş yazmak, çok önemli vasıflara sahip kişilerin başarabileceği bir iştir. Milletini tanıyan onun ait olduğu medeniyet kökleri ile bütünleşmiş, dili ile kalbi arasında bir mesafe, bir ayrılık bulunmayan, sanatçı duyarlılığını üst derecede hisseden biri ancak böyle bir marş yazabilir. Türk tarihinde bu şeref, Mehmet Âkif Ersoy'a aittir. Âkif, bilindiği gibi bu acıları ve yaşananları milli marşımıza nakşeden şairdir.

M. Âkif, kendisi, ülkesi ve milleti adına, verilmesi gerektiğine inandığı sanat ve hayat anlayışı, mekân ve zaman görüşü, tabiat ve insan kavrayışı, kültür ve uygarlık ufku olarak bir model ortaya koymuş ve bunu halkın temsilcilerine 100 yıl evvel tescil ettirmiş ve başka hiçbir Türk Şairine nasip olmayan bir davranış içinde milletine hediye etmiştir. Bu hediye, "İstiklâl Marşı"dır. İsmini de, şiirini de, milletini de, armağan ettiği marş ile emniyet altına almıştır. Bu yüzden ismi de şiiri gibi ölmeyecektir.

İstiklâl Marşı, İstiklâl Savaşı'nı kazandıran yüksek değerleri ve bu değerlerin kök saldığı yerleri bize özgü bir "vatan" olarak tespit etmektedir. Bu vatanın üstünde dalgalanan bayrak, rengini ve hareketini, "altında yatan"ların mübarek kanlarından ve gök katından almıştır. Özü, milletin öz yaşındadır. Canı, kandan ve gözyaşındandır. Ve mizacı güldendir; davranışı ise gönülden...

İstiklâl Marşı, Âkif'in "Çanakkale Şehitleri"ne biçtiği değeri, bütün vatan sathına yayan "değerler"in şiiridir. O yüzden şairin ruhu; toprağa düşen bedenleri toprağa değil "peygamberâğuşuna" ve dökülen gözyaşlarını en yüksek makam olan Allah'ın 'Arş'ına teslim etmedikçe rahat etmemektedir.

Oysaki İstiklâl Marşı'mız, çok anlamlı bir duyuru yapmakta, zihinleri; şaşılıktan kurtuluşa, bedenleri de sağlam bir duruşa çağırmaktadır. Bu çağrı, hiç kuşu yok ki, herkesedir. "Korkma!" Yurdumun üstünde tüten en son ocak sönmeden "al sancak" da sönmeyecektir. İstiklâl Marşı, bu müjdenin ilanıdır ve sonsuza dek de bu muştuyu duyuracaktır. Yani,bir milletin mahşere dek yaşama arzusu bu marşla ilan edilmiştir.

İstiklâl Marşı, bir "istikbâl marşı"dır; her hali "şu an" içinde saklı geleceğin marşıdır. Bu yüzden, her an tazelenmekte, özgürlüğün ve umudun şiiri olarak da sonsuzluğa doğru kanat açmaktadır.

İstiklâl Marşı'mız, iki çok önemli kıymeti taşımaktadır. Bunlardan biri "edebi" kıymeti, diğeri"ebedî" kıymetidir. Bu iki değer, İstiklâl Marşı'mızı zirve bir marş haline getirmiş ve dünyanın en güzel milli marşı olmasını sağlamıştır.  Bu kıymetler, bizi o müthiş tarihi trajediden kurtarmış ve bugünlere kadar getirmiştir. Bu değerler, bundan böyle de bizi yaşatacak, ayakta tutacak ve ilerletecektir.

Âkif'in İstiklâl Marşı'mızda çok güzel özetlediği, heyecanlı ve kuvvetli bir şiir şekline soktuğu bu EBEDÎ değerler: İSTİKLÂL, HAK, İMAN, VATAN ve DİNkavramlarıdır.Bu 5 temel kavram, İstiklâl Marşı'mızın omurgasını oluşturur ve marşımız da bu 5 ilke, bu 5 değer, bu 5 vazgeçilmez temel taşları üzerine kurulmuştur.

İstiklâl Marşı, bizi biz yapan değerlerin ifadesidir. Kendi varoluş menkıbemizin gür sesidir.Azmin, inancın, umudu bir can gibi taşımanın adıdır. Şeref ve izzetin adresini gösteren, onurlu yaşamanın yolunu nakşeden bir anıttır. Türk Milletinin bağımsızlık bildirgesi, geçmişten bugüne sönmeyen bağımsızlık meşalesidir. Yokluğu; özgür ulusların yüreğinin yitmesidir. Öksüz kalmasıdır insanlık ailesinin...Bu konuda Atatürk'ümüz şöyle diyor:

"Bu marş, bizim inkılabımızı anlatır, inkılabımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır.

Bugün,ülkemiz dâhilindeki ve sınır ötesindeki harekâtların temel amacıda işte bu İstiklâl, Vatan ve İstikbâl duygusudur. Yıllardır içimiz ve dışımızdaki terörist hareketlerle, ülkeyi bölmeye çalışanlara karşı başlatılmış bu operasyonların temelinde bu ülke halkının istiklâli, barış içinde yaşama azmi, iç ve dış düşmanları içimizden defetme savaşı vardır. Öyleyse zaman yine, İstiklâl Marşı ruhunu giyinme, tam bağımsızlık ülküsünü yarınlara taşıma zamanıdır. Her alanda kalkınmış, büyük Türkiye sevdasını sahiplenme azmini bileğileme, yeniden ve her dem İstiklâl Marşı'nı okuma zamanıdır.

 

Zamanı kuşananlara ne mutlu!...
İstiklâl Marşı'mızın 100. Kabul yıl dönümünde, bu programı hazırlayan Gölbaşı M. Tevfik Göksu Anadolu İmam-Hâtip Lisemizi tebrik ediyor, siz saygıdeğer dinleyenlerimi de hürmetle selâmlıyorum." dedi.

İlçemiz genelinde Ortaokul öğrencilerimize yönelik düzenlenen İstiklal Marşını Güzel Okuma Yarışması ve İlçe Müftülüğünce lise öğrencilerimize yönelik düzenlenen kompozisyon yarışmalarında  derece giren öğrencilere ödüllerinin verilmesinin ardından hazırlanan drama ve oratoryo gösterileriyle ardından program sona erdi.

 12-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-202112-03-2021

Cumhuriyet Mah. Gazi Cad. No171 Gölbaşı/ADIYAMAN - 04167816040

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.